YKS Tercih Süreci Başladı: Bilinçli Karar, Güvenli Gelecek! Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) sonuçlarının açıklanmasının ardından öğrenciler için kritik bir dönem başladı: tercih süreci. Bu yıl tercihler 11 Ağustos 2025 tarihine kadar yapılabilecek. Hayatın yönünü belirleyen bu süreçte sadece akademik başarı değil, bireyin kişisel hedefleri, yaşam tercihleri ve kariyer beklentileri de göz önünde bulundurulmalı.
Final Eğitim Kurumları, 45 yılı aşkın deneyimiyle öğrencilere bu zorlu süreçte rehberlik ediyor ve önemli tavsiyelerde bulunuyor.
Haber Galerisi İçerik
- 1 Tercihler, Hayat Tarzını da Belirler
- 1.1 Sıralamaya Dikkat, Puan Yanıltabilir
- 1.2 Her Seçenek, Gerçekçi Bir Tercih Olmalı
- 1.3 Geniş Yelpazede ve Gerçekçi Bir Liste Hazırlayın
- 1.4 Üniversite Seçiminde Sosyal Olanaklar da Etkili
- 1.5 İki Yıllık Programlar da Göz Ardı Edilmemeli
- 1.6 Ek Yerleştirme Beklemek Riskli Olabilir
- 1.7 Bilgi Kirliliğine Dikkat: Uzmanlardan Destek Alın
Tercihler, Hayat Tarzını da Belirler
Final Eğitim Kurumları Rehberlik Koordinatörü Bora Serhat Çelik, tercih sürecinin yalnızca bir üniversite ya da bölüm seçimi değil, aynı zamanda yaşamın temel yapı taşlarını oluşturan bir karar olduğunu vurguluyor.
“Yükseköğretim yalnızca akademik bilgi kazanımı değildir. Kişinin gelecekte nasıl bir yaşam süreceğini, hangi alanda çalışacağını ve topluma hangi becerilerle katkı sunacağını belirler. Bu yüzden sürece ‘Ben kim olmak istiyorum?’ sorusuyla başlanmalı,” diyor Çelik.

Sıralamaya Dikkat, Puan Yanıltabilir
Tercih listesi oluşturulurken öğrencilerin en çok yaptığı hata, sadece puana odaklanmak oluyor. Çelik, başarı sırasının puana göre daha güvenilir bir gösterge olduğunu belirtiyor:
“Puanlar yıllara ve sınavın zorluk derecesine göre değişebilir. Ancak başarı sırası, adayın sınavdaki yerini daha net gösterir. Bu nedenle tercihler başarı sırasına göre yapılmalı.”
Her Seçenek, Gerçekçi Bir Tercih Olmalı
Tercih listesine “nasıl olsa gelmez” düşüncesiyle yazılan bölümler, adayın hiç beklemediği bir şekilde karşısına çıkabilir. Bu konuda uyarıda bulunan Çelik, tercih listesindeki her bölümün, gidildiğinde pişman olunmayacak bir seçenek olması gerektiğini söylüyor.
“Liste, hem akademik başarıya hem de kişisel isteklere uygun olarak hazırlanmalı. Tercih sıralaması da önemlidir; gerçekten okumak istenen bölümler en başa yazılmalı.”
Geniş Yelpazede ve Gerçekçi Bir Liste Hazırlayın
Tercih döneminde kontenjan artışları, yeni açılan programlar ve geçmiş yıllardaki değişimler dikkate alınmalı. Çelik, öğrencilerin tercih listesini geniş tutmasını ve hayalindeki bölümlerle birlikte alternatiflere de yer vermesini öneriyor.
“Kontenjanların değişimi, bazı sıralamalarda dalgalanmalara yol açabilir. Bu nedenle liste yalnızca tek hedefe odaklanmak yerine, çeşitli olasılıkları barındırmalı.”
Üniversite Seçiminde Sosyal Olanaklar da Etkili
Üniversitelerin sunduğu sosyal imkanlar, kulüpler, kampüs yaşamı ve iş dünyasıyla kurduğu bağlar da değerlendirilmesi gereken önemli faktörler arasında.
“Sadece akademik başarı değil, sosyal yaşam, mezuniyet sonrası iş imkânları ve kampüs kültürü de öğrencinin gelişiminde büyük rol oynar,” diyen Çelik, öğrencilerin Türkiye Üniversite Memnuniyet Araştırması (TÜMA) gibi kaynakları incelemesini öneriyor.
İki Yıllık Programlar da Göz Ardı Edilmemeli
Üniversite denilince akla genellikle dört yıllık programlar gelse de, iki yıllık ön lisans programları da önemli fırsatlar sunabiliyor. Çelik, öğrencilerin süreye değil, hedefe odaklanması gerektiğini ifade ediyor:
“Doğru seçilmiş bir iki yıllık program, pek çok dört yıllık programdan daha doyurucu bir kariyer sağlayabilir.”
Ek Yerleştirme Beklemek Riskli Olabilir
Bir diğer önemli nokta ise ek yerleştirme sürecinin sınırlı seçenekler sunduğu gerçeği. İlk tercihlerde mümkün olan en uygun bölümler ve üniversiteler değerlendirilmezse, sonraki süreçlerde daha az alternatif kalabilir.
Çelik, mezuna kalma ya da dikey geçiş gibi opsiyonların da kolay yollar olmadığını, sabır ve ciddi planlama gerektirdiğini vurguluyor.
Bilgi Kirliliğine Dikkat: Uzmanlardan Destek Alın
Son olarak, tercih döneminde sosyal medya, forumlar ve kulaktan dolma bilgilerle hareket edilmemesi gerektiği uyarısını yapan Çelik, rehber öğretmenler ve profesyonel danışmanlarla iletişimin önemini hatırlatıyor:
“Tercih dönemi, sadece bilgi değil aynı zamanda doğru analiz ve yorum becerisi gerektirir. Bu süreci en sağlıklı şekilde geçirebilmek için güvenilir kaynaklardan faydalanmak şart.”

Siyaset, pazarlama ve dijital markalaşma alanlarında uzmanlaşan Zeynep Türkmen, analiz yazılarıyla Haber Galerisi’nde yer alıyor.