1. Haberler
  2. Sağlık
  3. Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu (BED) Nedir?

Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu (BED) Nedir?

Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu (BED) Nedir?
Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu (BED) Nedir?
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Duygusal Açlığın Tuzağı: Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu (BED) Nedir?

Yazar: Dyt. Melina Ezgi Tosun

Kısa bir süre içinde, kontrol edilemeyen bir dürtüyle, fiziksel açlığın çok ötesinde yemek yemek… Ve hemen ardından gelen o ağır utanç, pişmanlık ve kendini suçlama hissi. Bu anlar size tanıdık geliyorsa, yalnız değilsiniz.

Bu durum, toplumda sıkça yanlış anlaşıldığı gibi bir “iradesizlik” veya “oburluk” meselesi değildir. Bu, Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu (BED – Binge Eating Disorder) olarak bilinen, ruhun doyurulmamış ihtiyaçlarının bedende yankı bulduğu karmaşık bir psikolojik durumun yansımasıdır.

Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu (BED) Tam Olarak Nedir?

Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu (BED), bireyin yeme davranışı üzerindeki kontrolünü yitirdiği, tekrarlayan yeme ataklarıyla karakterize bir durumdur. Bu ataklar sırasında kişi, normalden çok daha hızlı, fiziksel olarak rahatsızlık verecek düzeyde tok olmasına rağmen yemeye devam eder.

Ancak bu bozukluğu diğerlerinden ayıran kritik bir nokta vardır: Telafi edici davranışlar görülmez.

Yani, kişi yediklerini çıkarmak (kusma), laksatif kullanmak veya aşırı egzersiz yapmak gibi “dengeleyici” eylemlere başvurmaz. Bu yönüyle, telafi davranışlarının görülebildiği bulimia nervoza gibi diğer yeme bozukluklarından net bir şekilde ayrılır. Bu telafi eksikliği, zamanla genellikle ciddi kilo alımına ve birçok metabolik sağlık sorununa zemin hazırlar.

Bu ataklar genellikle gizli yapılır, çünkü kişi bu davranışından yoğun bir utanç duyar. Sonrasında ise pişmanlık ve depresif duygular baskın gelir.

Kısır Döngü: Neden Mide Değil, Ruh Aç?

Peki, bir insan neden bedenine bunu yapar? Cevap midede değil, ruhun derinliklerindedir.

BED’in temelinde genellikle fiziksel değil, duygusal bir açlık yatar. Stres, kaygı, depresyon, kronik yalnızlık, yetersizlik hissi veya geçmişte yaşanan travmalar, kişinin bu zorlayıcı duygularla başa çıkmak için yemeği bir “duygusal regülasyon aracı” olarak kullanmasına neden olur.

Yemek, o an için acıyı uyuşturan, boşluğu dolduran geçici bir rahatlama sağlar. Ancak bu sahte rahatlama, kısa süre sonra yerini çok daha derin bir suçluluk ve kendine öfke hissine bırakır.

Bu durum bir kısır döngü yaratır: Duygusal Boşluk → Yeme Atağı → Suçluluk/Utanç → Artan Stres → Yeniden Yeme Atağı

Kronik diyet geçmişi, sürekli kısıtlamalar ve “yasaklı besinler” listeleri de BED’in en büyük tetikleyicilerindendir. Beden uzun süre aç bırakıldığında, kontrolü kaybetme riski de o kadar artar.

Sadece Psikolojik Değil: Fiziksel Sonuçları

BED, sadece psikolojik bir yük oluşturmakla kalmaz, bedeni de ciddi anlamda yorar ve fiziksel sağlığı tehdit eder:

  • Obezite ve Kilo Artışı: En yaygın görülen sonuçtur.
  • Metabolik Sorunlar: İnsülin direnci, Tip 2 Diyabet riski, yüksek kolesterol ve yüksek tansiyon.
  • Sindirim Problemleri: Sürekli aşırı yeme, sindirim sistemini zorlar.
  • Diğer Sorunlar: Uyku apnesi, kronik yorgunluk ve eklem ağrıları.

Kilo yönetimi karmaşık bir konudur. Kimi bireyler sağlıklı kilo almanın yolları gibi konularda zorlanırken, BED ise doğrudan metabolik sendroma davetiye çıkarır. Tüm bunlara ek olarak, kişinin benlik saygısı düşer ve sosyal izolasyon derinleşir.

İyileşme Mümkün: Döngüyü Kırmak İçin Ne Yapmalı?

İyi haber şu ki, Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu tedavi edilebilir bir durumdur. Ancak bu, “irademi güçlendireceğim” diyerek kendi kendine aşılabilecek bir süreç değildir. İyileşme, öz şefkat ve profesyonel destek gerektirir.

1. Kabul ve Farkındalık İlk adım, bunun bir “karakter zayıflığı” değil, tıpkı diyabet veya depresyon gibi tedavi edilmesi gereken bir sağlık sorunu olduğunu kabul etmektir. “Neden yedim?” sorusundan çok, “Yemeden hemen önce ne hissediyordum?” (Yalnız, öfkeli, sıkılmış, stresli vb.) sorusuna odaklanmak, tetikleyicileri bulmanın anahtarıdır.

2. Profesyonel Destek Şarttır BED tedavisinde multidisipliner bir yaklaşım esastır. Bir psikolog/psikiyatrist ile diyetisyen işbirliği içinde çalışmalıdır.

  • Psikoterapi (özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi – CBT): Yeme ataklarını tetikleyen olumsuz düşünce kalıplarını ve duyguları tanımayı, bunlarla yemek dışında sağlıklı yollarla başa çıkmayı öğretir.
  • Beslenme Terapisi: Amaç katı bir diyet listesi vermek değildir. Tam aksine, “diyet” zihniyetini kırmak, bedenin açlık-tokluk sinyallerini yeniden duymayı öğrenmek ve hiçbir yiyeceği “yasak” olarak etiketlemeden esnek bir beslenme düzeni kurmaktır.

3. Duygularla Başa Çıkma Stratejileri Geliştirmek Duygusal açlık geldiğinde, yemek yerine başka ne yapabilirsiniz? Bu, iyileşmenin kilit noktasıdır. Yeme dürtüsü geldiğinde 10 dakika beklemek ve o sırada şunları denemek işe yarayabilir:

  • Kısa bir yürüyüşe çıkmak.
  • Duyguları bir deftere yazmak.
  • Güvenilir bir arkadaşı aramak.
  • Meditasyon veya nefes egzersizleri yapmak.
  • Sadece o duygunun (örn: öfke) gelip geçmesine izin vermek.

4. Öz Şefkat: İyileşmenin Yakıtı Bu yolculukta “mükemmellik” beklenmez. İnişler ve çıkışlar, hatta geri dönüşler yaşanabilir. Önemli olan, bir atak yaşandığında kendini yerden yere vurmak yerine, “Şu an zorlandım ve bu insani bir durum. Bu bir süreç ve yarın yeniden deneyeceğim” diyebilen öz şefkati geliştirmektir.

Son Söz

Tıkanırcasına yeme bozukluğu, bedenin değil, anlaşılmak ve duyulmak isteyen ruhun bir yardım çığlığıdır. Eğer bu döngünün içinde sıkışmış hissediyorsanız, lütfen profesyonel destek almaktan çekinmeyin.

İyileşme; yemekten korkmayı bırakıp, duygularınızla barışmayı ve kendinize şefkat göstermeyi öğrendiğiniz bir yolculuktur. Ve bu yolculukta yalnız değilsiniz.

Tıkanırcasına Yeme Bozukluğu (BED) Nedir?
Yorum Yap

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

Haber Galerisi ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.